30 Aralık 2007 Pazar
18 Aralık 2007 Salı
12 Aralık 2007 Çarşamba
.:.:.Bu Sabah Yağmur Var İstanbulda.:.:.
Yağmur yağıyor
Seller akıyor
Arap kızı
Camdan bakıyor
Küçüklüğümün vazgeçilmez melodilerindendi. Dışarı çıkmak isterdim yağmur yağsa da. Annem de camın önüne oturtur camın buğusuna resimler çizerdik. Başka camlarda arap kızları arardık mezkur melodiyle..
Neye niyet neye kısmet..Her hafta çarşamba yengem ve kuzenimle biraraya geliriz. Gerçi ben uzak olduğum için randımanlı katılamıyorum pek. Bu hafta Kıbrıstan arkadaşlarım geldi. Onlarla sözleşmiştik. Kuzenime yine gelemeyeceğimi söyledim. Sonra da arkadaşların başka işleri çıktı. Ne yapsam derken telefon çaldı. Çocukluk arkadaşım Nur 'Hadi gel mısır salatası hazır'...Herkes nasibine gidermiş :)
Yağmurda İstanbul'un trafiği daha bi çekilmez olur. Hele Bahçelievlerse istikamet çift düşünmek gerek. Ama Nur'un hatırı da başkadır herzaman..Mısır salatası olsa da olmasa da :) Trafik de şahaneydi..Kısmet..
Güzel manzaralar eklemek isterdim fakat fotoğraf makinesini evde unutmuşum.Giderken ve gelirken aynı şarkı çalıyordu radyoda her yağmurda olduğu gibi.
'Ya Rabbi şükür.. şükür..'
10 Aralık 2007 Pazartesi
Ondört Yaşında Padişah Olup, Ondört Sene Hükümdar Kalan, Osmanlı İmparatorluğunun Ondördüncü Padişahı Sultan Ahmet
Ana kubbede bulunan 3 devekuşu yumurtasının neşrettikleri koku örümceklerin cami içinde ağ kurmalarına mani olur.
Kapladığı alan bakımından Sultanahmet camii 200 metrekare fazlasıyla hem Süleymaniye’ yi, hem Ayasofya’ yı geride bırakmaktadır.
Caminin 5 kapısı vardır. Kapıların her biri 3.5 ton ağırlığındadır ve üzerleri fildişi, kemik ve sedeflerle işlenmiştir. Cümle kapısının üzerinde “Kelime-i Tevhit” yazılıdır. Caminin sağ tarafındaki köşede hatip kapısı, sol tarafta sanatkar mahfili, imam kapısı, iki yan kapıları dahi sedefkârîdir. Bu 4 kapıdan camiye kadar taş merdivenle çıkılır. Ama 5. kapı büyük kıble kapısıdır ki cümleden seramettir.
Kıble tarafından denizin göründüğünü ve avlusundan Ayasofyaya geçişte o zamanda yapılan binalardan başka bir bina görünmediğini de babam söylemişti.
Sultan Ahmet ve Sultan Ahmet Camii hakkında internetten enteresan bilgilere ulaşabilirsiniz. Mesela; Kâbe'nin örtüleri bu devirde İstanbul'dan gitmeye baslamış. Bu zamana kadar ise Mısır'dan gönderiliyormuş. Kâbe üzerine Türkiye istikametinde altınoluk yaptırmış.
7 Aralık 2007 Cuma
..::..AVUKAT..::..
"Michael Clayton, new york’un en büyük şirket hukuku firmalarından birinde “problem çözücü” olarak çalışmaktadır. polis bir aileden gelen, eski savcı clayton, firmanın kurucu ortaklarından marty bach’ın emrinde, kenner, bach & ledeen firmasının en kirli işlerini halleder. müşterilerin pisliklerini temizleyen, arabayla vurup kaçma olaylarını örtbas eden, basında çıkan kötü haberleri düzelten, mağazada hırsızlık yapan müşteri eşlerinin ya da politikacıların kirli olaylarının ört bas edilmesini sağlayan clayton, işinden çok bunalmış olsa da, kenner, bach & ledeen’a sıkı sıkıya bağlıdır; çünkü bir boşanma, kumar alışkanlığı ve başarısız iş kurma girişimi, onu dağ gibi bir borçla baş başa bırakmıştır." diyor filmin tanıtımında ve devam da ediyor fakat ; uykum geldi benim yine ya! Ocean's 11 & 13 tamam da avukat ille de sonunu seyret dedirmedi bana. Ama yine de "Good Night, And Good Luck" tan daha iyi diyebilirim Clooney filmleri içinde. Onda filmin arasında pes etmiştim :)
29 Kasım 2007 Perşembe
:.:..İğne Deliği Heykelcikleri..:.:
Sanat bazen öyle bir tutku olabiliyor ki sanatçıların “bu deli işi” diyeceğimiz şeyler yaptıklarını görünce şaşırmıyoruz. Willard Wigan da bu akımın temsilcilerinden. Bir pirinç tanesi ya da iri bir kum zerresi üzerinde, cerrah bıçağı ile çalışıyor. “Mikro heykel”leri o kadar hassas ki, en ufak hareketten bile etkileniyorlar. O da kalbinin atışına ve nefes alıp verişine göre ayarlama yapmaya alışmış.
Aslında Japon heykeltıraşlar tarafından daha küçük heykeller de yapılmış ama onlar lazerle biçimlendirildikleri için Wigan’ınkiler ayrı bir kategoride “en küçük heykel” sıfatına layık görülüyorlar. Wigan, “Genellikle geceleri çalışıyorum ve köpeğimin ortalıkta olmadığından emin oluyorum.” diyor.
28 Kasım 2007 Çarşamba
...KIL BENİ EY NAMAZ...
Bir asker, namaz kılan (en zor sartlarda bile terk etmeyen) diger askere sordu:
-Arkadas kacıncı asırda yasıyoruz ? Nicin kendini zahmete sokup her gun 5 defa namaz kılıyorsun?
Namaz kılan asker, tam o sırada uzaktan gorunen tegmeni gosterdi:
-Su insan; nicin yanından gecerken toplanıyor, selam veriyor ve butun emirlerine itaat ediyorsun? 'Yat' dese yatıyor, 'kalk' dese kalkıyorsun? O da senin gibi iki ayağı, iki eli ve bir bası olan bir insan degil mi?
Diger asker cevap verdi:
-Evet! O da benim gibi bir insan ama rutbesi var,omzunda yıldızı var.
Namaz kılan askerin cevabı muthisti:
-Ey arkadas! Sen omzunda bir tane yıldızı var diye senin gibi bir insana itaat ediyorsun da ben, yerdeki kumlar adedince yıldızları olan ve hepsini tespih tanesi gibi kudret eliyle ceviren bir zata nicin itaat etmeyeyim?Nicin namaz kılıp emrini yerine getirmeyeyim?
26 Kasım 2007 Pazartesi
12 Kasım 2007 Pazartesi
Seven Beri Gelsin
2 Kasım 2007 Cuma
Özel İstek Üzerine..
Oysa çok severim ekimi, yıl boyunca dört gözle beklerim doğumgünüm bu ayda olduğu için. Bu sene daha farklı geçti.
Hasretler vuslata karıştı sevinçler hüzünlere.
Ve bu sabah döndüm memleketimden ekimin son
haftasını orda bırakarak..
Bir de düğünümüz, mutlu günümüz vardı canım kardeşim, kadim dostum Mine'nin.Allah mesut etsin iki cihanda.
30 Eylül 2007 Pazar
2007 YILINDA YAŞAMAK
ve şu an kendi kendinize gülüyorsanız
26 Eylül 2007 Çarşamba
Spor Spikerlerinin Gafları
12 Eylül 2007 Çarşamba
Ramazan-ı Şerifteki oruç, nefsin terbiyesine baktığı cihetindeki çok hikmetlerinden bir hikmeti şudur ki:
Nefis, kendini hür ve serbest ister ve öyle telâkki eder. Hattâ, mevhum bir rububiyet ve keyfemâyeşâ hareketi, fıtrî olarak arzu eder. Hadsiz nimetlerle terbiye olunduğunu düşünmek istemiyor. Hususan, dünyada servet ve iktidarı da varsa, gaflet dahi yardım etmişse, bütün bütün gasıbâne, hırsızcasına, nimet-i İlâhiyeyi hayvan gibi yutar.
İşte, Ramazan-ı Şerifte, en zenginden en fakire kadar herkesin nefsi anlar ki, kendisi mâlik değil, memlûktür; hür değil, abddir. Emrolunmazsa, en âdi ve en rahat şeyi de yapamaz, elini suya uzatamaz diye, mevhum rububiyeti kırılır, ubudiyeti takınır, hakikî vazifesi olan şükre girer.
11 Eylül 2007 Salı
'Bediüzzaman Sempozyumu' ertelendi
Yapılan açıklamada erteleme sebebi olarak 21 Ekim'e denk gelen referandum gösterildi. Aynı tarihte cumhurbaşkanını halk seçsin anayasa değişikliği için halk oylaması gerçekleştirlecek. Bu nedenle sempozyum 18 - 20 Kasim 2007 tarihlerine ertelendi.
8 Eylül 2007 Cumartesi
29 Ağustos 2007 Çarşamba
Halk icinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sihhat gibi
27 Ağustos 2007 Pazartesi
Leyle-i Berat
17 Ağustos 2007 Cuma
İSMEK
12 Ağustos 2007 Pazar
-Pazar Tefekkürü-
Ve ardından Fenerbahçe Parkı.. Çok merak ettim 'bu kadar yol aldığımıza değecek mi' diye. Çok geçmeden zihnimdeki soru yerini 'Şimdiye kadar nasıl haberim olmaz bu mekandan' eseflerine bıraktı..
Öğlene doğru bulutlarun arasından parlayan güneş, sıcak basmadan eve dönmenin iyi olacağını hatırlattı.Tefekkür hanesine yeni kareler ekledim, unutmamak için de bloğa yükledim.
10 Ağustos 2007 Cuma
8 Ağustos 2007 Çarşamba
3 Ağustos 2007 Cuma
Seyehatimden Kareler
17 Temmuz Salı sabahı güneş daha parlaktı sanki.Bunda anneye kavuşma sevinci mi, memleket özlemi mi, arkadaş hasreti mi etkili..Elbette hepsi..
O gün Başbakanımız miting için kentimizdeydi.Kazlıçeşmede görememiş olabilirim fakat şimdi ev sahibi sayılırım gitmesek ayıp olur değil mi.
Annemin benim için ayırdığı kayısı dalı.Tabi biz onları bütün bir yıl unutmamak için reçel yaptık.
Burada sekiz arkadaş, yıllardır yaptığımız gibi sabahın dokuzunda buluşup geleneksel pikniğimizi yaptık.
Kuğular..Ördekler..İnsan cenneti daha da merak ediyor.
Güvercin kafesinin önünde cinsini bilmediğim, kuyruğu şahane bir güvercin..
--------
29 Temmuz 2007 Pazar
26 Temmuz 2007 Perşembe
24 Temmuz 2007 Salı
16 Temmuz 2007 Pazartesi
13 Temmuz 2007 Cuma
Cumamız Mübarek Olsun
'İnsan içinde velî, ömür içinde ecel, olmuş meçhul ve mühmel. Cumada müstetirdir bir saat, kabul olur duâ edersen.
Ramazan'da münteşir bir leyle-i zû-kadir. Esmâü'l-Hüsnâda muzmer iksir-i İsm-i âzam. Bu misâllerin haşmeti, hem de o sırr-ı hasen,
İbhamda izhâr eder, ihfâda ispat eder. Meselâ, ecelin ibhamında bir muvâzene vardır; her dakikada tutar ne vaziyet alırsan.
Kefeteyn-i havf ü recâ, hizmet-i ukbâ-dünya tevehhüm-ü bekâî, lezzet-i ömrü verir. Yirmi sene müphem bir ömür olsa ahsen.
Nihayeti muayyen bin senelik bir ömre. Zîrâ nısfı geçerse, her saati geldikçe güyâ adım atarak darağacına gidersin.
Şey'en şey'en üzülmek ve hem de teselli vermez; sen de rahat etmezsin.'
Lemeât
10 Temmuz 2007 Salı
Ben Adayım!
5 Temmuz 2007 Perşembe
22 Haziran 2007 Cuma
MOLA
19 Haziran 2007 Salı
'Feshane'de İsmek Şovu
İnce sanatlar marifet, beceri, vakit ve arzu gerektirdiği kadar tahammül de istiyor..
Sanatkarların azmine hayran olmamak mümkün değil..
İnce işler, ince zevkler, inci- boncuklar, kurdelalar, takılar, hesap işleri, çizenler, dikenler..Bir de komplekse giren ben..
Hasıl-ı Kelam:
Ellerine, emeklerine sağlık..Fevkaladenin fevkinde muhteşem bir sergi.(Sergi kelimesi de zayıf kalıyor..)Siz de buyrun ziyaret edin tavsiye ederim.
Bu da günün süprizi oldu benim için.
17 Haziran 2007 Pazar
16 Haziran 2007 Cumartesi
Psiko Test
Bu testin amacı, sizin toplum içindeki durumunuzu saptamak. Bakalım, çevrenizdeki insanlara kendinizi kabul ettirebiliyor musunuz? Toplumun bir bireyi olarak üzerinize düşenleri gerektiği gibi yapıyor musunuz? Testte sıralanan cümlelere Doğru ( D), ya da yanlış (Y) işaretini koyduktan sonra sonuç bölümündeki listeyi inceleyin ve her doğru yanıt için kendinize 1 puan verin.
2- Başı dertte olan birine yardım etmek uğruna yolumu kaçınmam.
3- Birileri bana cesaret vermezse, elimdeki işi tamamlamak zor gelir.
4- Bugüne kadar hiç kimseden nefret etmedim.
5- Zaman zaman hayatta başarılı olamayacağımı düşünüyorum.
6- İstediğim sonucu alamadığımda kendimden nefret ediyorum.
7- Giyimime,evde olsun işte olsun her zaman özen gösteririm.
8- Evde yerken de lokantadaki gibi kurallara uymaya özen gösteririm.
9- Biletsiz konsere girebilirsem büyük bir başarı elde ettiğimi düşünürüm.
10- Yetenekli olmadığımı düşündüğüm işleri yapmaktan kaçınırım.
11- Ara sıra dedikodu yapmak hoşuma gider.
12- Yöneticiler eleştirilerinde haklı olsalar da onlara öfkeleniyorum.
13- Kiminle beraber olursam olayım, anlatılanları dikkatle dinlerim.
14- Zor duruma düştüğümde genellikle hastalık bahanesine baş vururum.
15- Başkalarından yararlanmaya çalıştığım zamanlar olur.
16- Her zaman bana söylenen hatalarımı kabul ederim.
17- Verdiğim öğütlere her zaman ben de uyarım.
18- Gürültücü ve geveze insanlarla anlaşmakta hiç zorlanmam.
19- Bağışlayıp unutmak yerine intikamımı almayı yeğlerim.
20- Birlmediğim bir şeyi biliyormuş gibi davranmaktan kaçınırım.
15 - 20
Soruların çoğuna sosyal bakımdan uygun sayılacak cevaplar vermişsiniz. Bu testte yüksek puan almanız, sizin başkaları tarafından onaylanmaya, desteklenmeye gereksinmenizin olduğunu gösteriyor.
9 - 14
Bazı durumlarda sosyal bakımdan uygun sayılacak davranışlarınızla dikkat çekiyorsunuz. Fakat bazı durumlarda da tam tersini yapıyorsunuz. Yanlış cevaplarınızı tekrar gözden geçirin ve daha olumlu bir tutum sergilemeye çalışın.
8 - daha az puan
Evet, sosyal bakımdan doğru sayılmayacak cevaplarınızın çokluğuyla dikkat çekiyorsunuz. Fakat dürüst davranmanız da gözardı edilmemeli. Puan sayınız ne kadar az olusrsa, başkalarının desteğine okadar az ihtiyaç duyuyorsunuz demektir.
1-D;2-D;3-Y;4-D;5-Y;6-Y; 7-D;8-D;9-Y;10-Y;11-Y;
13 Haziran 2007 Çarşamba
Resme Bak Kişiliğini Gör
Kendinizle ve çevrenizle ilgili düşüncelere etrafınızdaki çoğu kişiden daha sık ve daha derin bir şekilde dalıyorsunuz. Üstünkörü hareketler ve konuşmalardan nefret ediyorsunuz. Geyik muhabbeti yapmaktansa yalnız kalmayı tercih edebiliyorsunuz. Ama yakın arkadaşlarınızla olan ilişkileriniz o kadar kuvvetli ki bu da size ihtiyacınız olan uyumu ve gücü getiriyor. Yine de yalnız başına kalmaktan hiç sıkılmıyorsunuz.
2. Özgür - Geleneklere karşı - Tutulamayan
Kendinizi geliştirmenizi sağlayacak özgür ve kimseye bağlı olmayan bir hayat peşindesiniz. Hobilerinizde ya da işinizde sizi başarıya ulaştıracak yeteneklere sahipsiniz. Bağımsızlığa olan düşkünlüğünüz bazen sizden beklenilenin tam tersini yapmanıza neden olabiliyor. Öyle her gördüğünüz şeye üzerinde düşünmeden uyacak tiplerden değilsiniz. Aksine kendi fikirleriniz doğrultusunda gitmeyi yani akıntıya karşı kürek çekmeyi seviyorsunuz.
3. Dinamik - Aktif - Dışa dönük
İlginç ve çeşitli işlere girebilmek için risk almaktan kaçınmıyorsunuz. Rutin bir hayat sizi etkisiz hale getirebiliyor. En çok sevdiğiniz şey tüm olaylarda başrol oynamak. Aslında olayları başlatan kişi de siz oluyorsunuz.
4. Ayakları yere basan - Dengeli - Uyumlu
Komplike olmayan ve doğal bir yaşamı, bir aşkı ve işi amaç edinmişsiniz. İnsanlar size saygı duyuyor çünkü sizin ayaklarınız öyle bir yere basıyor ki herkes sizden destek alıyor. Siz de bu insanlara güven sağlamayı biliyorsunuz. Çok sıcak ve insancıl olarak tanınıyorsunuz. Basmakalıp ve çok abartılı olan her şeyi reddediyorsunuz. Modanın getirdiği yeniliklere de bağlı değilsiniz. Aksine, sizin için giyim pratik ve rahat olmalı.
5. Profesyonel - Pragmatik - Kendini tanıyan
Hayatını eline alıp şansını kadere bırakmak yerine yaratmayı sevenlerdensiniz. Problemlerinizi pratik ve karışık olmayan yöntemlerle çözüyorsunuz. Günlük hayatınızda gerçekçi olmayı tercih ediyorsunuz. İşte ise herkes sizi sorumluluk sahibi olarak tanıyor. Sizin kendinize olan güveniniz sayesinde etrafınızdakiler de sizden güç alıyor. Fikirlerinizi uygulamaya koyana kadar rahat edemiyorsunuz.
6. Barışçıl - Tedbirli - Agresif olmayan
Anlaşması kolay bir insansınız. Kendi özel hayatınıza ve özgürlüğünüze düşkün olduğunuz için de arkadaşlarınızı pek yormuyorsunuz. Bazen hayatın anlamını düşünmek ya da kendi kendinize eğlenmek için her şeyden uzaklaşıp yalnız kalmak istiyorsunuz. Bu yüzden de kaçabileceğiniz güzel mekânlar nerede biliyorsunuz ama siz yalnızlık düşkünü bir insan da değilsiniz. Sadece hayatın size vermiş olduklarını takdir eden, dünyayla barışık bir insansınız.
7. Dikkatsiz - Oyunsever - Neşeli
Spontane ve özgür bir hayatı seviyorsunuz. Hayata bir kere gelinir ilkesinden yola çıkarak dolu dolu yaşamayı istiyorsunuz. Çok meraklı ve her yeni şeye açık bir insansınız. Tüm değişikliklerin sizi büyüttüğüne inanıyorsunuz. Bağlı kalmak kadar sizi sıkan bir şey yok. Sürpriz yapmaktan ve sürprizlerle karşılaşmaktan çok hoşlanıyorsunuz.
8. Romantik - Hayalci - Duygusal
Çok duygusal bir insansınız. Olayları gerçekçi tarafından görmeyi reddediyorsunuz. Sizin için duygularınızın size söyledikleri önemli. Ayrıca yaşamda hayallere yer olması gerektiğini savunuyorsunuz. Romantizmi reddeden ve her şeyi akılcı bir yolla çözmeye çalışan insanlarla anlaşamıyorsunuz. Hayallerinizi, duygularınızı sınırlayacak her şeyi reddediyorsunuz.
9. Analitik - Güvenilir - Kendinden emin
Hayatınızı insanların gözden kaçırdığı küçük değerli taşlarla doldurmayı seviyorsunuz. Bu nedenle kültür sizin hayatınızda önemli bir yer oynuyor. Yine de siz şık ve zarif duygularınızın çevreden etkilenmemesini sağlıyorsunuz. Sizin için zarif ve görgülü bir hayata sahip olmak çok önemli. Ve yine aynı tarzdaki insanlarla birlikte olmayı tercih ediyorsunuz.
10 Haziran 2007 Pazar
Ah kadınlar..!
6 Haziran 2007 Çarşamba
BOLU DAĞI TÜNELİ
Yapımına 1993’te başlanan, 16 bakan eskiten ve iki büyük deprem geçiren Bolu Dağı Tüneli ile birlikte İstanbul-Ankara arası mesafe 3.5 saate inmiş.
5 Haziran 2007 Salı
GÖZÜMÜN NURU NAMAZ
Hz. Huzeyfe (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ı herhangi bir şey üzecek olursa namaz kılardı."
(Kütüb-ü Sitte)
"Kardeşlerimizden birisinin namaz tesbihatında tekâsül göstermesine binaen dedim:
Namazdan sonraki tesbihatlar tarikat-ı Muhammediyedir (a.s.m.) ve Velayet-i Ahmediyenin (a.s.m.) bir evradıdır. O noktadan ehemmiyeti büyüktür."
(RNK)
2 Haziran 2007 Cumartesi
Spora vakit ayırabiliyor musunuz?
Sağlık ihmale gelmez, özen ister ve kaybettikten sonra ancak kıymeti bilinir, değeri anlaşılır.Her yaşta sağlıklı insanların yapabileceği en yaygın spor yürüyüş olsa gerek. Belki kurallarına uyularak yapılan yürüyüşün faydalarını öğrenmek bizi gayrete getirebilir.Havalar ısındı sabah namazlarından sonra şehrin ışıklarını siz açmaya ne dersiniz?
Yürüyüşün faydaları:
Yürüyüş kan akımını ve kan damarlarının miktarını artırarak, dolaşımı iyileştirir, kalp-damar ve beynin damarsal hastalıkları riskini azaltır.
Kalp kası dahil, vücut kaslarını kuvvetlendirerek, daha etkin çalışmalarını sağlar. Her bir kasılmada kalbin pompaladığı kan miktarını artırarak, istirahatte kalp atım sayısını (nabzı) azaltır.
Egzersiz ve stres durumunda arteriel kan basıncında (tansiyonda) oluşan yükselmeyi azaltır.
Kan basıncını düzenler.
Kalp kasının yan damarlardan beslenmesini destekler. Böylece kalbin ana damarlarında oluşacak tıkanıklıkların vereceği zararı azaltır.
Şişmanlık riskini azaltır.
Sindirimi kolaylaştırır.
Beyine oksijen sağlanmasını artırarak, zihinsel keskinlik ve yaratıcı düşünce potansiyelini yükseltir.
Lenfatik dolaşıma yardımcı olur.
Egzersiz sırasında ve sonrasında metabolizmayı uyarır.
Solunumsal kapasiteyi ve aerobik gücü artırır.
Büyümeyi ve travma sonrası toparlanmayı olumlu etkiler.
Kan yağlarının (trigliserid) düzeyini düşürür.
HDL/LDL (iyi huylu-kötü huylu kolestrol) dengesini düzenler.
Koordinasyona olumlu etki yapar.
Eklem ve kasların esnekliğini artırarak, bel ve boyun ağrılarını hafifletir.
Kemiklerin sertleşmesini ve kuvvetlenmesini sağlar.
Dayanıklılığı artırır.
Yorgunluk duyumunu engeller.
Uykusuzluğu azaltır, rahatlamaya yardımcı olur.
Vücudun doğal keyif verici hormonları olan endorfinlerin salınımını sağlar.
Yaşlanma sürecini geciktirerek, genç görünüm sağlar.
Moral, özgüven ve iyimserliği artırır.
1 Haziran 2007 Cuma
''ŞÜKÜR''
Peki biz ne kadar memnunuz halimizden?
İktisat edebiliyormuyuz, ne kadar vazgeçebiliyoruz lüksümüzden?
Kanaat, rıza ne alemde?
'Şükürsüzlüğün mizanı hırstır ve israftır, hürmetsizliktir, haram-helâl demeyip rast geleni yemektir'* sözün devamı...
İsraf, küresel ısınma tehlikesi yokken de haramdı.
*RNK